11 Kasım 2009 Çarşamba
OLMAK YA DA OLMAMAK!!!
Siyah-Beyaz bir takıma pembe tablo çizilmez... Takım puan alıyor evet ama nereye ve ne zamana kadar bilinmez çünkü sistemsiz,şekilsiz,cılız bir takım hüviyetinde takım...Üstelik futbolun yarısı kadar bile harcanmayan Basketbol süper giderken...Mustafa Hoca diyor ki kendisini eleştirenlere 'onların bildiği kadar unutmuşluğum var' hocam şu unuttukları bir hatırla lütfen şu takımı uçurumun kenarından al...Önünde 15 gün gibi bir ara var..Takımı toparla, Feneri yen...Şu takımı hakettiği yere yani zirveye çıkar...Sonra seni eleştirenlere kapak olsun diye bu işi bırak...Kariyer yap hoca kariyer,fantezi değil lütfen...Futbolcular ruhen sahada yoklar Bobo,Nobre,Tabata,Nihat,Tello neredeler? Lütfen ya olun ya olmayın...Millet yoluna baksın..Umutlarını yaksın...
20 Ekim 2009 Salı
Kazanmayı Öğrenmek!!!
7 Ekim 2009 Çarşamba
GERİ DÖNDÜK!!!
1 Ekim 2009 Perşembe
YILLARDIR AYNI ROL AYNI SAHNE!!
yeter artık lütfen ne biz inanalım nede millet bizi kandırsın en ufak bir medya,yönetim,hoca,topçu vb yalanına kanıp yorgan yakmayalım gözümüzle görüp analiz edelim başka örnekleri izleyelim...düşünelim ağlarmıyız gülermiyiz..yoksa harbiden aşkımıza göremi en büyüğüz sadece başarılımıyız başarısızmı hakkımız yendimi yenmedi mi? lütfen artık anlayalım tahlil edelim...futboldan anlamaya gerek yok bu söylediklerim için gerçi ülkemizde 70 milyon td ve başkan vede futbolcu var ama neyse, sadece elma ve armutu doğru ve yanlışı ayıralım ozaman gözümüz açılacak..haydi uyan camiya uyan taraftar..bu oyuna ortak ve figuran olma...iyi günler...
30 Eylül 2009 Çarşamba
OYUNCULAR VE FİKİRLER SOĞUKTA DONMUŞLAR!!
lafı fazla uzatmayacağım bu sefer eleştirmeden gelişmeleri takip edeceğim...kendinize ve takımınıza iyi bakın..
24 Eylül 2009 Perşembe
VURUN BEŞİKTAŞ'A!!!
13 Eylül 2009 Pazar
BU TAKIM BU SENE GENE ŞAMPİYON!!
İnanç herşyi başarmamızı sağlar.. Biz inanıyoruz hoca inanıyor,futbolcu inanıyor..hoca 8. haftayı taraftar puanı futbolcu seriyi bekliyor...orda burda konuşanlarda şu takım çöksede giydirsek diye bakıyor..
İnaç diyorki her yıl olduğu gibi gene Beşiktaş millete giydirecek ve diyoruz ki inanın çocuklar çocuklar inanın.. Her konuşana değil mücadele edenlere bakın..
BU TAKIM BU SENE SÖKE SÖKE ŞAMPİYON!!!
7 Eylül 2009 Pazartesi
RUHUMUZ GERİ DÖNERSE!!!
4 Eylül 2009 Cuma
BEFAM NEREDE?
Bir sözde A2 ligine Avrupanın 10 yıl önce geçtiği 'reserves league'(Reserv lig) uygulamasına biz daha yeni adım attık.Ama bu olayında ilginç olan yanları var. Amaç gençleri kazanmak ve kendi takımında oynayamayan oyuncuları lige hazırlamaksa neden yaş sınırı var. neden maçlar büyük arenalarda herkesin gözü önünde olmazda orda burda olur. Yaş sınırı olmasa Orhanlar,Necipler,Emreler karşılarında Delgadolara, İbrahimlere ve daha bir çok sakatlıktan çıkan profesyonel oyuncuya karşı oynama fırsatı bulur. Bu da kendini geliştirmesine,A takıma hazırlanmasına ve Kendini kendinden daha üst seviye oyunculara karşı deneme imkanı bulur.Yaş sınırı olunca aynı jenerasyon tıpkı alt takımlarda olduğu gibi hala beraber oynuyorlar biliyorlar ki A takıma hazırlık değil bu. Köşeye atılmış stadlarda oynuyorlar sadece İlk maç derbi olduğu için İnönüde oldu.hatırlıyorum eskiden maçlardan önce paflar çıkar maç yapardı.taraftar izler futbolcu alışırdı. ilerde o oyuncu doğrudan takımda oynar ve baskı hissetmeden hem sevilir hem başarılı olurdu.Yuhalanmaz yada kovalanmazdı kulüpten.
Umarım doğru konulara değinmişimdir.şüphesiz unuttuğum çok şey var ama.bunlarda anlatmak istediklerimi anlatmamı sağladılar.herkese iyi ve bol Beşiktaşlı günler.
31 Ağustos 2009 Pazartesi
SHAKTAR OLABİLMEK
Shaktar olabilmek
Çok soğuk ve imkanları kısıtlı bir ülke Ukrayna,Milli ve Kulüp bazındaki takımları ortada.Kağıt üstünde Türk takımlarıyla yan yana koysan bizimkiler maçı bilmem kaç sıfır kazanır.Bir dönemler Dinamo Kiev vardı.Hani herkesin korktuğu Kiev..İnönü’de tepetaklak edipte yolladığımız Kiev. O Yıl başımızda kötü oynatıyor çok savunma yapıyor denilen ve elimizden çalınan şampiyonlukta hemen gönderilen Mircea Lucescu vardı. Yıllar geçti Ukrayna futbolu karşımıza iyi kötü yeniden çıkmaya başladı. Ama bir takım vardı ki… Bütçe olarak bizimkilerin yanından geçmeyen..Oradan buradan oyuncu getirip Avrupa’ya veren karşısındaki kim olursa olsun Ölümüne oynayan bir takım. Bana Bir zamanlar ki Beşiktaş’ı hatılatan Lucescunun Shaktar’ı.Çok inanılmaz bir takım. Oynadıkları Futboldan zevk almıyorsun bazen ama kendilerinden kat kat güçlü takımlara karşı ölümüne oynuyorlar. Güçsüz rakiplere de öyle tabi ki her rakibi aynı görüyorlar. Gençlerden kurulu tam bir ordu.
Uefa Kupasını kazanan, Sahada basmadık yer bırakmayan. Süper Kupa’da Barcaleno’ya ne odlunu şaşırtan bir takım. Aslında örnek de alınması gereken bir takım. İlginç transferlerin olduğu günümüzde onlar örnek alınmalı. Maç kaybetmiyorlar mı? Tabi ki Kaybediyorlar ama onların kötü oynayarak savaşmadan yenildikleri maç çok az. Yürekleri de örnek alınmalı Türk Takımlarının 1 oyuncuya verdiği parayla kurdukları defans hattı gibi sağlam oynamalı. Soğuk ülkenin soğuk takımı olmalı.
Bu yazıyı yazma sebebim Türkiye’deki takımların ne kadar iyi şartlarda başarısız olduğunu anlatma isteğimdi. Oldu mu? Olmadı mı? Bilmem ama bildiğim bir şey örnek alınması gereken bir takım bizim yarımız kadar güçteler belki her hazırlık ve resmi maçta yeniyoruz gerçi. Ama yürekleri bizim topçularımızdan büyük. Kurumsallaşmak istemeleri Yönetimleri, Vizyonları bizim görüşümüzden büyük öyle kazanıyorlar öyle korkuluyorlar.
Önümüzde Manchester maçı var. Türk futbolunun bir özelliği vardır. Çok zor maçlarda İman gücü ile oynayıp İnanılmaz işler yaparlar. Kazanabilecekleri maçları genelde dikkate almazlar. Umarım bizde yukarıda anlattığım özelliklerle donanırız. Yenilsek bile korkulan oluruz. Savaşmadan bırakmayız galibiyeti… Gerekirse Tribündeki taraftarla ölmeli topçu takımı için. Bizim gibi hissetmeli bizim gibi Yüreğini vermeli.
28 Ağustos 2009 Cuma
ON YÜZ BİN MİLYON BALONCUK VE GİDEN EURO'LAR
Fakat işin aslı öyle değil rakiplerin yaptıkları transferlerin forma ve ürün satışından o transferin maliyetini çıkarırken bizim hocalar maliyetleri formanın kendisinden düşük olan adamlara bir ton para harcayıp takım kurup başarısız oluyorlar...
Beşiktaş'ımızın değerli büyükleri lütfen doğru bir yapılanma ile Beşiktaşı bu kötü yönetim illetinden kurtarın doğru bir kurumsallaşma yapın kulübün geleceğini yeniden kurtarıp Karakartal'ın kaderini de kara yapmayın..gelin el atın şu işe bu Gaz'la bu camia yürümez bize kurşunsuz değil süper lazım lütfen Bu Beşiktaş hepimizin Bu paralar hepimizin!!!
24 Ağustos 2009 Pazartesi
ÖNCE DENİZLİ SONRA TAKIM!!!

Geçen sezon çok büyük başarılara imza atarak hem Türkiye hem de Süper Lig kupasını alarak sezonu çifte kupayla kapatan takımı Beşiktaş..Neler oldu ? Bu şampiyonluktan sonra önce Denizli gündemi meşgul etti kaldı gitti derken en doğru kararı verdi hoca kaldı takımda..arkasından Mehmet Topuz transferindeki gündem meşguliyeti..herkes Avrupada kamp yaparken biz İstanbulda futbolcular evlerinde aileleriyle zaman geçirirken kamp ortamı yok takımda..Derken Delgado ve transfer karmaşası...Bunca şeye rağmen taraftar umutlu..Yalnız ortada toparlanması gereken şeyler var..Denizli hocamız önce kafasını toplasın geçen yıl kulübede rahat duran,kenara bakan oyuncuyu duruşuyla güçlendiren hoca bu yıl yok, endişeli,sinirli,tedirgin sanki beklentisi farklı takımdan kadro tercihi taktiksel dizilişi bize göre yanlış olsada vardır bir bildiği diyoruz hocamıza..geçen yıl yönetimin hatalarını da telafi eden hocamız bu yıl kendi Egolarının peşindemi bilinmez fakat kesinlikle bu takımı toparlamalı..Tello dan oyun kurucu,bobodan sol açık,Nihat'tan da 4-3-3 adamı olmaz bunu anlaması lazım ayrıca...Süs bitkisi değil dediği oyuncuları artık denemesi lazım.yanlış anlamayın..fazla sempati duymam Serdar Özkan'a ama elinde oyun kurucusu olmayan takımda bence oynaması gereken bir oyuncu...Porto maçında süper oynadı bence oynamalı..Ayrıca Erkan diye bir oyuncu var acayip hızlı ve iyi orta kesen bir isim Ekremle ikisi Sağ kanadı uçurabilirler..en önemlisi Fink hocam çıkarma şu adamı Nihatı çıkar,Holoskoyu çıkar ama orta saha yı taşıyan iki Almana dokunma lütfen..bide beklerde sıkıntımız var Gördük ki Rıdvan sağ tarafın değişmez ismi olma yolunda umarım sende görürsün...solda İsmail en doğru tercih tamam bazen yanlış toplar kullanıyor ama 20 yaşında bir çocuğun top kaptırmasıyla 30 yaşında ki oyuncu arasında fark vardır.Genç olan kendini geliştirir mesela ve de yuhalanmaz,tepki çekmez..Savunmada Sivok' a kesin bir uyarı yapılmalı yoksa bu sezon +2 nin biri Sivok olur..aynı şekilde Erhan kesinlikle yedek olmalı Rıdvan orayı götürür.Nobre top alamıyor en önemlisi takım ne öldürücü pas nede şut atabiliyor..hocam Şut olmadan gol olmaz bunu futbolcularımıza aktar lütfen..lütfen bu takımı kendine getir hocam kafanı topla,takımı topla,kupaları topla hocam...
22 Ağustos 2009 Cumartesi
MEDYA , TRANSFER ve BEŞİKTAŞ'LILIK DURUŞU!!!
Evet normalde böyle olması gerekir.. ama Türkiye'de durum biraz farklıdır.Şampiyon Beşiktaş ise o zaman gündem değişir sanki bir önceki yıl şampiyon çıkmamış gibi davranılır... ve de bir daha aynı şey olmasın diye yoğun çaba sarfedilir...
Son yıllarda Beşiktaşımızın üzerine mevcut yönetimlerce oyanan oyunlar bellidir.Anlatmaya gerek yok..Fakat medyanın yaptığı yanlılık ve renklilik ayrı bir boyuttadır.Beşiktaş iyi bir şey yapınca ya üstünde durulmaz ya da 'öküz altında buzağı aranır'.Bunu son transferler ve Kızılay reklamlı formalarda gördük..he bide rakiplerimizin amigoları sahaya girince nasıl bir ceza geldini gördük,gülmekten öldük..sanki sahaya giren twigy maskotu gibi davrandı medya ne olmuş futbolcusunu sevmek suçmu dedi...Suç değil doğru ama renkleri değiştirin bakalım...Bunu yapan herhangi bir Beşiktaş Taraftarı olunca neler olur ben size söyliyim.. Federasyon bilmem kaç sayılı kanunu uygular,medya bize holigan,Polis terörist muamelesi yapar..neyse konu saptı..transferlere bakalım şimdi..hepsini ele almayacağım bazılarını inceleyeceğim..Fink isimli adı sanı duyulmamış bir oyuncu aldık...Ama güzel bir oyuncu demek herşey isimle olmuyor güçlü fizikli panzer gibi bir adam...bu oyuncu geçen yıl rakiplerimizden birinin gündemine girmişti..Medya Oyuncumuzu övdü övdü şöyle kral böyle yıldız....Sonuçta biz aldık,geldiği ilk gün düz oyuncu, ne işi var? gibi yorumlar görüldü medyada karalama kampanyası başladı..ama Fink cevabını sahada verdi..tıpkı geçen yıl Yusuf'un medyaya yaptığı kapak gibi...neyse gelelim Delgado ve Bobo olaylarına yönetimin hataları medyada yer aldı herkes bir ucundan vurdu da vurdu Beşiktaşa,Tıpkı Mehmet Topuz olayında olduğu gibi gene kötü çocuk olduk..gitsin denilen iki oyuncu için medya bir anda kampa başlattı bir yandan yönetime bir yandan oyunculara ve bir yandan da taraftara gazladı sonuçta bu transferlerde Başarısız oldu..başarısız derken Beşiktaş açısından değil transfer açısından...neyse son olarak İbrahim Kaş transferi gerçekleşti...medya gene yediremedi bu duruşu başladı vurmaya..ama şu bir gerçek..Dünya'nın hiç bir yerinde bedavaya giden bir oyuncu para verilerek alınmaz..ilk duyuşta bunu enayilik olarak düşünebilirsiniz...ama Beşiktaşta Bu durum Beşiktaşlılık Duruşunun dışa vurmasıdır..Kendi değerine, topçusuna sahip çıkmak onu kucaklamaktır..Fakat medya herzanan ki gibi gene bize vurmuştur...Ama sağlam duruyoruz yıkamazlar korkmayın...Gelelim bir başka olaya Federasyon saçma sapan bir fikirle forma arkasına reklam aldırdı.Rakiplerimiz 3-5 milyon euro larla oynarken biz parasız olarak Kızılay reklamı aldık...İnsaf be kardeşim ona bile dediler ki reklam bulamadılar...yok ya zor mu geldi Beşiktaşlılık duruşu yazmak ya da yazdınız sütunu tam sayfa yapmak..neyse bugünlük eleştirim bu kadar umarım bir yerlere gidip kapak olmuştur...
herkese iyi ve Bol BEŞİKTAŞ'LI mutlu günler...
16 Ağustos 2009 Pazar
Türk Futbolu Finish(TFF)
Bu saatten sonra yapılacak bir tek şey vardır. Dönen bu çarka Çomak sokmak. Bu da tüm camianın görevidir..haydi harekete geçelim....saldır Beşiktaşım Oleyyyy....